2009-2010 Eğitim-öğretim yılına hazır 4-C ama öğretmensiz maalesef. Ben mecburen taşınıp tayin isteyince çocuklarım okulun ilk haftası öğretmensiz kaldı.
Yeni sınıflarına yerleşmişler ama öksüz gibiler.
Bu ayki gezimiz Emirgan Korusu'naydı. 
Hava güzeldi, biz de bol bol oyun oynadık ağaçlar arasında ve parkta. 
Sınıf maçlarımız devam etti. 3-E ve 3-A 'yı yendikten sonra 3-B'ye yenildik ama olsun önemli olan centilmence spor yapmak.
1-D sınıfının okuma bayramını seyretmeye gittik. Çok beğendik, ne güzel hazırlanmışlar. Biz de kendi okuma bayramımızı hatırladık ve hatta biraz da heveslenip yeniden bir gösteri yapmak bile geçti içimizden.
Bugün 3-E ile sınıf maçımız vardı. 2-0 yendik. Çok mutluyuz. 
Bu ayki gezimizi Miniatürk'e yaptık. Daha önce 1. sınıftayken gittiğimiz Miniatürk'ü bu sefer daha başka bir gözle inceledik.
Ülkemizin tarihi ve turistik değerlerini daha yakından görerek tanımaya çalıştık. Gerçeklerinin olduğu yerlere gidemediğimiz için maketlerini yakından inceleme imkanımız oldu.
Gittiğimiz gün hava çok güzeldi ve bu sebepten çok da kalabalıktı. Erken gittiğimiz için biz pek etkilenmedik ama bizden sonra gelenler hem kapıdan içeri girmek için çok beklemişler heme de içeride gezmek için zorlandılar.
Özel hazırlanmış alanda beslenmemizi yapıp geziye devam ettik.
En çok Boğaz Köprüsü'nün üstünden yürüyerek geçemeyişimize üzüldük. Yoğunluktan dolayı geçişi kapatmışlardı. 
Geçen hafta okulumuzda 3 gün süren kermes vardı. Bu iş en çok bize yaradı. 
Tabii hediyelik eşya ve yiyecek bölümü de vardı. O standlardan da alışveriş yaptık tabii.
Bahçede kontrollü bir yangın çıkardılar. Önce bizim yangın tüpüyle söndürmeye çalıştılar. Bir dolu tüp bitti ama yangın sönmedi. 
Bu senenin vazgeçilmez dansı Kolbastı oynadık annelerimiz için tüm coşkumuzla. 
Kız arkadaşlarımız da Hadise'nin Düm Tek Tek adlı şarkısıyla coşturdular annelerimizi. Erkek arkadaşlarımız da Ceza'nın Fark Var adlı şarkısıyla gösteri sundular annelerimize. Bağlama kursuna giden arkadaşlarımız tek tek öğrendikleri türküleri çaldılar tabii yine o eşsiz annelerimiz için. Halk oyunu ekibimiz hem söyledi hem halay çekti, annelerimiz çok beğendi. Öğretmenimiz annelerimiz için özel projeksiyonda sunumlar hazırlamıştı ama en çok beğenilen herhalde bizim bebeklik fotograflarımızdan oluşan sunuydu. Annelerimizin çoğu ağladı.
En sonda da bütün sene öğrendiğimiz türkülerden seçtiklerimizle bir koro hazırladık annelerimize. Türkülerin bitiminde de ellerimizle hazırladığımız çiçekleri takdim ettik. Ama yine de onları ne kadar çok sevdiğimizi tam anlatamadık. 
Perşembe günü ,1.dönem aramızdan ayrılamak zorunda kalan 
Okulumuzun bu seneki töreni belediyenin kültür merkezinde yapması çok iyi oldu. Daha düzenli bir tören oldu. Ekim ayından beri çalıştığımız halk oyunumuz çok güzel oldu, herkes çok beğendi. Çok az şaşıran arkadaşımız oldu. 
Halk oyunu ekibimizden başka bağlama grubumuz, öğretmenleri eşliğinde üç türkü icra ettiler. Enstrüman mikrofonu olmadığından bağlamaların sesleri çok çıkmadı ama yine de çok güzel çaldılar.
Aleyna ve Doğukan arkadaşlarımız 20 nisanda doğmuşlar, hem de aynı yılın aynı ayının aynı gününde. Bu sene ilk defa sınıfta hep beraber kutlayalım istedik, çünkü çok sevdiğimiz başka birinin daha doğumgünüydü.Allah her iki arkadaşımıza da hayırlı ,sağlıklı uzun ömür versin.
Tenefüste öğretmenimiz bizim için çeşitli müzikler çaldı, biz de dans ettik. 
En son da bir hatıra pozu vermeyi unutmadık.
Her salı halk oyunu öğretmenimiz gelip bizi çalıştırıyor. İlk gösterimizi 23 Nisan'da sergileyeceğiz.
Öğretmenimiz bizden duyguları anlatan yüz ifadeleri istedi. 
Bu yüz ifadeleri ile çok güzel bir oyun oynadık. 
Bu resimler de Orman Haftası için hazırlığımızdan.
Biraz uğraştık ama sonucunu görünce buna değdiğini düşündük.
İşta yaptığımız ağaçlardan oluşturduğumuz ormanımız...
3 Nisan cuma İTÜ Maslak'ta Su Sergi'sini ziyaret ettik. 
Ama bu sergide bilmediğimiz o kadar çok yeni şeyle öğrendik ki ağzımız açık kaldı.
Su Sergisi'nin bitiminde Damla suyun eğitici oyun alanında çok eğlendik. 
Kapanış tabii yemek yiyerek, gezerken çok yorulup , çok acıkmıştık. Allahtan hava güzeldi ve tabii İTÜ'nün bahçesi de güzeldi. Açık havada karnımızı doyurup ,döndük.
Öğretmenimiz çok sevdiği yakın arkadaşı okulumuzun müzik öğretmeni olan Berrak öğretmenden rica etti ve bizim sınıfa özel türkü söyleme yarışması düzenlediler.
Zaten öyle hevesle hazırlanmıştık ki öğretmenimiz bir ders önceden ön eleme yaptı , 20 arkadaşımız katıldı. 15 arkadaşımız finale kaldı ve
Kısmet ki Ordu'nun Dereleri'ni söyleyen bu 3 arkadaşımız dereceye girdi.
Bu da bizi kırmayıp vaktini bizi dinlemeye ayıran Berrak öğretmenle hatıra fotografımız...
Daha sonra enerji oyunu oynadık.Kömür,petrol,güneş,rüzgar,doğalgaz ve elektiriğin ayrı hareketleri vardı, biz de onları yapıyorduk.
Daha sonra üst kata daha doğrusu balkona çıktık, fabrikayı daha iyi görebilmek ve hissedebilmek için. Fabrika orjinal haliyle yani duvarları ve makinalarıyla duruyordu. Çıktığımız balkon sonradan ziyaretçiler için yapılmıştı.
İşte balkon manzarası...2.Abdulhamit zamanında yapılmasına karar verilmiş.1910'da yapımına başlanmış ama 1913'te bitmiş. O zamana kadar İstanbul'da elektirik yokmuş. Sarayda küçük bir jeneratör varmış, tabii mumlar ve şamdanlar, gaz lambaları kullanımda. Esas şaşırdığımız bu fabrikanın 1983'e kadar İstanbul'a elektirik sağladığı. Çok sağlam makinalarla donatılmış ve tabii bakımları hiç aksatılmamış çünkü İstanbul'un tek elektirik kaynağı.
Burası da fabrikanın beyni yani kontrol odası.
Oradaki herşeye dokunmamıza izin verdiler, süperdi...
Daha sonra ablaların oyuncaklar dediği deney panellerine geçtik. Artık eğlence ve bilginin içiçe geçtiği doruk noktaydık. Elektirik ve enerji adına çok güzel bilgiler öğrendik tabii seviyemize göre.
Bir gezimiz daha verimli bir şekilde sona erdi, bir dahaki gezide buluşmak dileğiyle...
Allahım bizi bilmediklerimizle karşılaştırma...
İçinde bulunduğumuz hafta hem Yaşlılar haftası hem de Orman haftası.
19 Mart perşembe günü okulumuza Mehtap Ar çocuk tiyatrosu geldi. 
Simetri konusunu öğrenirken en zevkli bölüm; işte böyle 
Nevruz Bayramı hazırlıklarımız iki gün önceden başladı mecburen. 
Okulumuzun spor salonundayız hava yağışlı ve soğuk olduğu için.
Hepimiz tam bahara uygun yeni açmış çiçekler gibi renkli ,neşeli ve canlıydık.
Cuma günü halaydan sonra Orta Asya'daki atalarımız gibi yumurta boyadık.
Boyadığımız yumurtaları geleneğe uygun olarak tokuşturma oyunu oynadık 
