26 Aralık 2008 Cuma

TEST SONUÇLARI


Bu hafta yapılan matematik testinde 17 soruda 17 doğru cevap veren arkadaşlarımız toplu halde
Tebrik ediyoruz...


Dede ve ninelerimizle yaptığımız röportajlar ve fotografları ile oluşan performans ödevlerimiz.

Hazırlaması çok zevkliydi; eski resimler arandı ve döküldü ortaya. Sorduğumuz sorular verdikleri cevaplar da çok ilginçti.


Büyüklerimizi çok seviyoruz, onlardan öğreneceğimiz çok bilgiler var, onlarla sohbet etmek de ayrı bir keyif doğrusu.Allah onları başımızdan eksik etmesin.

22 Aralık 2008 Pazartesi

KOÇ MÜZESİ


Aralık ayı gezimizi, Sütlüce'deki Rahmi Koç Müzesi'ne düzenledik.
Ama inanın anlatmak yetmez, mutlaka gitmenizi ve tek tek incelemenizi tavsiye ederiz.
Neler yok ki; klasik arabalar,denizaltı, uçaklar,trenler, otobüsler ,tekneler, motorsikletler, bisikletler,ev eşyalarının orjinal maketleri (şeffaf ve çalışır durumda)başlangıcından günümüze bilgisayarın gelişim serüveninin koleksiyonu , mini zeytinyağı fabrikası ve daha neler neler...
Zamanımız yettiğince her vasıtaya binmeye çalıştık: İşte çift katlı otobüs


Uçağa binip pilot kabinini inceledik

Rehberimiz bize uzun uzadıya ilk vasıta kağnının serüvenini anlattı.


Manzarası ve havasının güzelliğiyle de iddialı bir müze



Bahçede sergilenen teknelerin seviyesine ancak merdivenler sayesinde ulaşabildik.



Bu müzede insanlığın teknolojik alanda nasıl bir gelişim içinde ve ne kadar çok yol aldığını gördük.









19 Aralık 2008 Cuma

TUTUM-YATIRIM VE YERLİ MALI HAFTASI

12-18 Aralık haftası Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftası olarak kutlanır. Biz de her sene bu haftayı hakkıyla kutlarız.
Şiirler ezberler, sergi açar ve tutumluluk hakkında konuşuruz.
Ama daha çok yerli malı kullanmak ve israf etmemek konuları daha çok bizi ilgilendirir. Ülke ekonomisine ve aile bütçemize bir katkıdır yerli malı kullanmak ve israf etmemek.
Biliyoruz ki bizim kadar iyi düzeyde olmayan insanlar var.Elimizdeki herşeyin kıymetini bilip, hakkıyla kullanmak ve israf etmemek en büyük görevimiz.

Tabii ülkemizde yetiştirilen ve üretilen o güzel nimetlerden annelerimizin yaptığı nefis yiyecekleri de yiyerek bu haftaya son noktayı koyarız.

Allahım ülkemizi çok çeşitli nimetlerinden mahrum bırakma.


10 Aralık 2008 Çarşamba

SINIF BAYRAMLAŞMAMIZ


Okulun tatile girmeden önceki son gün olan cuma günü
3-E sınıfı ile komşuculuk oynadık.
Onlar bize bayramlaşmaya geldi, biz de ev sahibi olduk
Sınıfımıza gelen arkadaşlarımızı kapıda karşılayıp, tek tek 'İyi bayramlar.' ve 'Hoşgeldiniz' dedikten sonra sofraya buyur ettik.
Ev sahibi olarak biz(annelerimiz) kek hazırlamıştık,
misafir de eli boş gelmemiş tabii, tepsilerle börekler getirmişlerdi.


Hepberaber güzelce oturup yedik, sohbet ettik.
Biraz daha kaynaştık.
Erkenden sınıfta bayram havası yaşadık.

Son ders zaten Rehberlik dersiydi, bu derste amaç öğrencilerin sosyalleşmesi ve hayatın farkında olması.
Biz de çekilişle belirlediğimiz arkadaşlarımıza hediyelerimizi takdim edip bayramlaştık.

Sonra da hediyeleri hepberaber açıp mutlu olduk.
Öğretmenimizin bize hediyesi de tabii birbirinden güzel ödevleriydi:Tatil boyunca günlük tutmak , günde 5 problem çözmek ve en az 3 kitap okuyup özetini çıkarmak.
Kurban Bayramınız Mübarek Olsun.
yazılara yorumlarınızı bekliyoruz...



8 Aralık 2008 Pazartesi

KURBAN BAYRAMI



Hz. İbrahim Allah’dan kendisine hayırlı bir evlat bağışlamasını niyaz eder. Ve Allah duasını kabul eder. Geleceğin peygamberi Hz. İsmail’i ona bağışlar. Hud suresi 75. ayette yüce Allah Hz. İbrahim’in çok yumuşak huylu, yufka ve yanık yürekli ve kendini bütünüyle Allah’a veren bir insan olduğunu söyler. Ve yufka yürekli İbrahim (a.s) Rabbinin kendisine bağışladığı evladını çok sever. Hz. İbrahim oğlu İsmail koşup oynayacak yaşa gelince; rüyasında biricik oğlunu kurban ettiğini görür. Allah’ın kendisini, oğlunu kurban etmesini emrettiğini düşünür ve durumu oğluna bildirir. Salih evlat Hz. İsmail “babacığım Allah’ın senden istediğini yap inşallah sana zorluk çıkarmayacağım.” der. Hz. İbrahim tam boğazlarken Allah’dan nida gelir. “Ey İbrahim rüyayı cidden gerçekleştirdin.” der. Ve Yüce Allah Hz. İbrahim’e büyük bir koç gönderir. Hz. İbrahim o koç’u kurban eder.
Yüce Allah Hz. İbrahim'den oğlunu kurban etmesini isterken bunu mecaz anlamda istemiştir, yani oğluna olan sevgisinin dünyaya geliş nedenini unutturmamasını, Allah’a ve kendine karşı görevlerini aksatmamasını istemiştir. Zira Yüce Allah haksız yere bir cana kıyılmasını Kuran’ı Kerim'de haram kılmıştır.
Sevgili çocuklar İbrahim (a.s)’ın bu kıssasının üzerinde iyi düşünmeliyiz. Allah’a karşı vazifelerimizi yapmamıza engel olan, her neyse onu iyi belirleyip, hiç düşünmeden kurban etmeliyiz. Tabi ki kurban etmek derken doğru yolumuzun önündeki engelleri kaldırmalıyız. Dileğim, hepimiz engellerimizi kaldırırken Hz. İbrahim kadar başarılı oluruz.

Bugün Kurban Bayramı, kurbanlar kesilecek ,sevap niyetiyle etler dağıtılacak herkese. Yürekler bir olacak gönüllere kilitlenecek. Gökler rahmet bereketiyle yağmurlar boşaltacak yeryüzüne. Bugün hepimizin yüreği şenlenip bayram sevinciyle coşacak.

Hepimizin Kurban Bayramı kutlu olsun.

4 Aralık 2008 Perşembe

BAYRAM YAKLAŞIRKEN

Kasım ayı beslenme birincilerimiz:Özlem, Fatma Zeynep, Aleyna, Enes, Zeynep, Elif
Arkadaşlarımızın hem kendilerini hem de annelerini kutluyoruz...


Son yapılan Türkçe testinden bütün soruları doğru cevaplayarak
birinci olan arkadaşlarımız: Mert ve Seda
Kutluyoruz...

Bugün benim güzel yaratılmış, merhametli öğrencilerim gözlerimi yaşarttı ilk defa.
Ne kadar büyümüşler de duyarlı olmuşlar ilk defa sadece sözle değil faaliyette de gördüm.
Şimdi ne olduğunu anlamadınız, hemen anlatayım..
Bugün bizim okula 3 boyutlu sinema gelecekti ve dünden reklamı yapıldı ki bugün paralar toplansın ve seyretmeye çıkalım tiyatro salonuna. Tabii doğal olarak bazı veliler değişik sebeplerden çocuklarıyla para göndermemiş. Bütün sınıftan para topladıktan sonra baktım geriye 9 öğrencim kalmış, tabii boyunları bükük ister istemez. Sonra bayram öncesi bu manzaranın yakışmayacağı aklıma geldi.Sınıfımızın bir kumbarası var, tabii önce öğrencilerime sorarak, '2 arkadaşınızı bayram hediyesi sinemaya götürelim mi?'dememle hemen hepsi onayladı.Hemen kura çektik ve belirledik o kısmetli 2 kişiyi ama bizimkilerin heyecanı kesilmedi ve başladılar birbirlerine fazla paraları olup olmadığını sormaya.

İşte bu anda bütün sınıf hareketlendi tek tek birbirlerine soruyorlar 10 kuruş, 25 kuruş toplamaya başladılar ve 2 arkadaşlarını daha sinemaya götürmeyi başardılar işte o anki çırpınışları , para buluncaki mutlulukları inanın görülmeye değerdi. Geri kalanları merak ediyorsanız, onlara da acizane ben kefil oldum ve sinema vakti gelince bütün sınıf o harika 3 boyutlu filmin keyfini çıkardık.


1-A sınıfı bu sene kardeş sınıfımız oldu.Bu sınıftaki kardeşlerimize hediyeler aldık ve sınıflarına gidip bayramlaştık.

Onların haberleri yoktu hem süpriz oldu, şaşırdılar hem de hediyelerle erken bayram havasına girip mutlu oldular.Biz de kardeşlerimizi mutlu ettiğimiz için mutlu olduk, paylaştık, bayramlaştık.

Bayramlaşmamız tek tek el sıkışıp, 'bayramınız kutlu olsun'diyerek gerçekleşti.

Sıra ailemizle bayramlaşmaya geldi. Geçen bayram kartpostal alıp, postaneye gidip evlerimize postalamıştık süpriz olarak.
Şimdi de kendi ellerimizle hazırladığımız tebrik kartlarını bayramın birinci günü vermeyi düşünüyoruz.


O kadar beğenerek yazıp, süsledik ki çok güzel oldular.


Öğretmenimiz bütün tebrik kartı hazırlayanlara 100 verdi görsel sanat dersi faaliyeti olarak.
Herşeyleriyle bizim el emeğimiz ve bizim tasarımımız.



Allahım bize her zaman ailemizi ve bütün insanları mutlu etme imkanı ver.






27 Kasım 2008 Perşembe

BU HAFTA YAPTIKLARIMIZ

Geçen sene aldığımız sünbül soğanlarından saksıda kalanlar bu sene de açmaya devam ediyor hem de zamanından önce....
İşte Enes arkadaşımızın mis kokulu pembe sünbülü.

Bu hafta sınıfımızda yapılan bilmece yarışmasında birinci olan arkadaşımız Duhan.

Çevremizin, okulumuzun ve sınıfımızın temizliği bizim için çok önemli.


Hazırladığımız pankartları tenefüste hem birinci katta hem de ikinci katta diğer öğrenci arkadaşlarımıza sergiledik.
Bu sayede onlara bir kere daha hatırlatmak istedik, temiz bir çevrenin önemini.


Tenefüste öğrenci arkadaşlarımızın kartonlarımızı okumaları ve daha sonra öğretmenimizin kartonlarımızı kattaki panoya asması çok hoşumuza gitti.
Herşey temiz bir çevre için...

25 Kasım 2008 Salı

ÖĞRENME STİLLERİ

Her bir öğrenci yeni ve zor bir bilgiyi öğrenmeye hazırlanırken, öğrenirken ve hatırlarken farklı ve kendine özgü yollar kullanır.
“Her insan farklı bir dünyadır.”

Öğrenme Stillerinin Özellikleri:
Öğrenme stillerimiz doğuştan varolan karakteristik özelliğimizdir.Yaşamımızın her anında ve her boyutunda davranışlarımızı etkiler.
Öğrenme stilleri “görsel, işitsel ve kinestetik” olarak üç ana grupta toplanır.

Öğrenme Türleri:Öğrenme türleri olarak da adlandırılan öğrenme stillerini dört gruba ayırmak da mümkündür.
Yaparak Öğrenenler
İzleyerek Öğrenenler
Düşünerek öğrenenler
Hissederek öğrenenler

Görsel Öğrenenlerin Özellikleri
-Özel yaşamlarında genellikle düzenli ve titizdirler,
-Sözlü talimatları takip etmekte zorlanırlar,
-Harita, poster, şema, grafik gibi görsel araçlarla kolay öğrenirler ve bu araçlarla öğrendiklerini kolay hatırlarlar.
-Kurallara uymak ve disiplinli olmak en büyük özellikleridir,
-Karmaşık ve ne olacağı belli olmayan işlerde huzursuz olurlar
-Plansızlık onlar için huzursuzluk demektir.
-Mükemmellik onlar için önemlidir,
-Hızlı konuşurlar, iyi gözlemcidirler
-Okumaya düşkündürler,
-Okudukları ve yazdıkları metinlerde yazım, noktalama ve diğer dil bilgisi kurallarına duyarlıdırlar,
-Bir şey düşünürken gözleri yukarı doğru bakar.

İşitsel Öğrenenlerin Özellikleri
-Ses ve müziğe duyarlıdırlar,
-Sohbet etmeyi grupla çalışmayı severler,
-Genellikle ahenkli ve güzel konuşurlar.
-Daha çok konuşarak, tartışarak öğrenirler.
-Bir şey düşünürken kulak hizasına doğru bakarlar.
-Gözle okuma esnasında hiçbir şey anlamayabilirler.
-Bulundukları ortamlarda gürültüden çok rahatsız olurlar,
-Yazarken noktalama işaretleri, dil bilgisi hataları yaparlar.

Dokunsal – Kinestetiklerin Özellikleri
-Kinestetikler dünyayı adeta vücutları ile hissediyorlar ve o dünyayı anlamak için de tüm vücutlarını kullanıyorlar.
-Sürekli hareketlidirler, yerlerinde duramazlar,aktif olmayı severler.
-Plan ve programdan fazla hoşlanmazlar.
-Monoton ve yavaş konuşurlar, az ve öz konuşmayı severler.
-Dokunmak onlar için en kolay iletişim kurma yoludur.
-Düşünürken aşağı doğru bakarlar, dağınıktırlar.

Öğrenme Stilleri ve Zeka:
Öğrenme stilleri ile zeka arasında bir bağlantı yoktur.
Çoğunlukla biri ağırlıklı olmak üzere her üç Öğrenme stiline de sahip olabiliriz.
Görseller görüntü, işitseller ses, Kinestetikler de kas belleği kullanırlar.

Görsel Öğrenme
-Çalışabilecekleri derli toplu bir yere ihtiyaçları vardır.
-Harita, şema, şekil ve diğer görsel araçlar kullanılmalı,
-Kelimeler yerine sembol, işaret ve grafikler tercih edilmeli.
-Bilgi ve kavramları sembol ve resimlere dönüştürmesi anlamayı ve bellekte tutmayı kolaylaştırır.
-Öğrenmeleri gereken materyalleri kendi planlamalı ve organize etmeli.
-Ders dinlerken veya konu çalışırken anladığını kısa cümle ya da birkaç anahtar kelimeyle özetlemeli.
İşitsel Öğrenme
-Duyduklarını veya dinlediklerini en iyi şekilde öğrenirler. Anlatırken de öğrenirler.
-Öğrenmeyi kolaylaştırmak için çalışma grupları oluşturulmalı ya da bir çalışma arkadaşı bulunmalı,
-Ders çalışmak için sessiz bir ortam oluşturulmalı,
-Konular tekrar edilirken yüksek sesle okunmalı.
-Öğrenilmesi gereken materyal şarkılara dönüştürülüp ve yüksek sesle söylenebilir.
-Problem çözerken akıldan geçenler sesli olarak anlatılmalı.
-Panel ve seminerlere katılmalı. Kasetçalar kullanılmalı.
Kinestetik – Dokunsal Öğrenme
-Çalışırken kendi istediği yerde ve şekilde çalışmasına izin verilmeli.
-Ders dinlerken hareket etmelerine ya da bir şeyle oynamalarına izin verilmeli.
-Ellerini kullanabileceği çalışmalar yapmalı.
-Derse konsantre olabilmek için ön sıralarda oturmalı,
-Laboratuvar çalışmaları için fazladan zaman ayrılmalı, evde deneyler yapmaları için izin verilmeli.
-Konu ile ilgili müze, tarihi yerler gibi yaşayarak öğrenebileceği mekanlar ziyaret edilmeli.
-Sözcükleri ya da sözel bilgileri öğrenirken onları kuma yazdırılabilir

20 Kasım 2008 Perşembe

TRAFİK LEVHALARIMIZ

Hayat Bilgisi dersinin bir aktivitesiydi. Öğretmenimiz bizden birer levha yapmamızı istedi ve her gruba değişik levha çeşitlerini ödev olarak verdi.

Biz de elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık.
Öğretmenimiz de orjinaline en uygun olan trafik levhalarını ve sahiplerini seçip tenefüste bahçeye çıkardı.
Bahçede gezdik, sonra biraz sırada dizili durduk diğer öğrenciler levhaları okuyup öğrenebilsinler diye.
Herşeyi yaparak öğrenmek ne güzel...



17 Kasım 2008 Pazartesi

ÇANAKKALE SAVAŞI MÜZESİ

Şişli Anadolu Lisesi'nin spor salonunda 20 Kasım'a kadar devam edecek olan bu sergiyi gezdik bugün.

Okulumuza çok yakın olduğu için sıraya girip yürüyerek gittik ve geldik.

Sergilenenler o zamandan kalan gerçek eşyalardı.


Hepsini teker teker inceleyip bizler için ne kadar zorluk ve yokluk içinde savaştıklarını bir kez daha anladık.



Allahım yurdumuzu ve milletimizi bir daha böyle zor durumlara düşmekten koru.






15 Kasım 2008 Cumartesi

3.Sınıf İle Kitap Okuma

Okuyun, konuşun, düşünün. Çocuğunuzun, okumanın nihai hedefi olan, kavramasını geliştirmeye yönelik yöntemler bulun.
Aşağıdaki ipuçları çocuğunuzun mutlu ve güvenli bir okuyucu olması için yardımcı olacak eğlenceli yöntemler içermektedir. Bu ipuçlarını sırayla deneyerek sizin çocuğunuzda hangisinin daha fazla işe yaradığını kendiniz belirleyebilirsiniz.
Kitapların özel ve değerli olduğunu gösterin.
Okumayı özel ve güzel bir aktiviteye dönüştürün.
Çocuğunuzu kütüphaneye götürün ve kendisine ait kütüphane kartını çıkartması için ona yardımcı olun, birlikte okuyun ve hediye olarak kitap alın.
Evinizde kitaplar için güzel bir bölüm oluşturun ya da en iyisi evinizin her tarafında kitaplar bulundurun.
Yeni kitaplar okumaya teşvik edin:Çocuğunuzu yeni bir kitaba başlaması için teşvik edici yollar bulun. Örneğin dizi şeklinde kitaplarla tanıştırın veya sevdiği yazarın yeni bir kitabını alın ya da beğendiği türden başka kitaplar bulması için yardımcı olun.
Sözlük kullanmaya teşvik edin:Çocuğunuzun sizin sözlük kullandığınızı görmesini sağlayın. Okurken, “hımmmm bu kelimenin anlamını bilmiyorum, sözlüğe baksam iyi olacak” gibi şeyler söyleyerek sözlüğü nasıl kullandığınızı gösterin.
Gördüğünüz ve yaptığınız şeyler hakkında konuşun:Çocuğunuzun dinledikleri ve okuduklarını kavrayabilmesi için büyük önem taşıyan temel bilgileri kazanması için günlük aktiviteleriniz hakkında konuşun. Örneğin birlikte yemek pişirirken, bir yeri ziyaret ederken ya da bir film veya dizi izledikten sonra bunlar hakkında konuşmayı alışkanlık haline getirin.
Yazarken yüreklendirin:Çocuğunuz yazılar yazarken onu yüreklendirin. Yazmanın çeşitli aşamaları olduğunu ve ilk başta hiç kimsenin mükemmel yazamayacağını anlatın.
Farklı zevklere farklı kitaplar:Çocuğunuzu çeşitli yazım biçimleri ile tanıştırmak için farklı türlerde kitaplar okuyun. Bazı çocuklar, özellikle de erkek çocuklar roman yerine, başka yazım türlerini tercih edebilmektedir.
Çocuğunuza bazı hafıza ipuçlarını öğretinBir öyküyü birkaç cümlede nasıl özetleyebileceğini ya da ilerleyen bölümlerde neler olduğunu nasıl tahmin edebileceğini gösterin. Her ikisi de kavrama ve hatırlamasına yardımcı olacaktır.
Kelime oyunları:Otomobil ya da otobüste geçen süreleri kelime oyunları oynayarak değerlendirin. Eş anlamlı ya da zıt anlamlı kelimeler bulun. Kelimelerin kullanımına ilişkin örnekler verin. Çocuklar kelimelerin çeşitli anlamlarını bilirlerse bu kelimeleri okumakta da daha az zorlanırlar

ARA KARNE

Ara karnelerimizi aldık. Tabii çoğumuzun umduğu gibi değildi.

Öğretmenimiz bu karnelerin bize birer uyarı olduğunu anlattı.
Geliştirilmeli: işaretli olan arkadaşlarımızın o durumları daha iyi hale getirmelerini
İyi:işaretli olan arkadaşlarımızın da 'çok iyi ' seviyesine gelmelerini

Çok İyi:işaretli olan arkadaşlarımızın da bu seviyeyi korumaları gerektiğini söyledi.
Biz de bu uyuarıları dikkate alarak çalışmalarımzı yönlendirip ocak ayında karnemizin daha iyi olacağını umudediyoruz.

Karnelerinde bütün alanlar Çok İyi işaretli olan arkadaşlarımızı birarada görüyorsunuz.
Tebrikler...



12 Kasım 2008 Çarşamba

DOLMABAHÇE SARAYI

Bugün Kasım ayı gezimizi Dolmabahçe Sarayı'na giderek gerçekleştirdik.

Ama oraya gitmeden önce ilçemize yaptığı katkılar haricinde okullara yaptığı yardımlarla öne çıkan belediye başkanımız Mustafa Sarıgül mahallemizde belediye bünyesinde çalışan bir kreşin açılışına geldi tabii biz de gezi öncesi başkanımızı yalnız bırakmadık.

Her gezimizde ücretsiz otobüs gönderen, okulumuzu yıkıp yeni baştan inşa ettiren başanımızı her yerde destekleriz.

Yol boyunca yine keyfimiz yerindeydi, türkülerle coştuk.




Dolmabahçe Sarayı'na geldiğimizde ağzımız bir karış açık kaldı sadece bahçeyi görmekle....

O ne ihtişam ,o ne güzellik her türlü değerli ağaç ve çiçekler ayrıca süs havuzları ama en çok dikkatimizi çeken dev manolya ağaçları oldu ve enfes çimen yeşilliği.



Her köşesini hayranlıkla ve ilgiyle inceledik.

Çok güzel anlatan bir rehber eşliğinde gezdik sarayı ve her detayını öğrendik.



Şu güzelliğe bakar mısınız , hayran kalmamak elde değil.

Abdülmecid zamanında inşa edilmiş sarayın içi tamamen simetrik döşenmişti ve her salonun bir adı vardı.


Rehberimizle Atatürk'ün çalışma odasını, vefat ettiği yatak odasını, banyosunu,
ona özel yapılan asansörü ve geçitleri gezdik, gördük.
Çok etkileyiciydi , herşey orjinal haliyle duruyordu.

Muayede (padişahların bayramlaşma) salonu sarayın en büyük salonu, 36 metre yüksekliğinde kubbesi ve dört balkonu var.

Atatürk döneminde balolar tertip edilmiş ve ölümüden sonra da cenazesi bu salonda halkın ziyaretine sunulmuş.



Muayede salonundan denize açılan kapıdan manzara...





Saraydan mutlu ayrılan bizler..